Tarihsel süreç içerisinde demokrasi kavramına yönelik farklı yaklaşımlar söz konusu olmuştur. Köklerini Eski Yunan’dan alan ve kısaca halkın halk tarafından yönetimi olarak ele alınan demokrasi kavramı toplumların gelişme düzeylerine bağlı olarak farklı anlamlar kazanmıştır. Her demokrasi tanımlaması kendisine göre farklı anlamlar ileri sürmektedir. Günümüzde birçok ülke demokrasisini liberal çerçevesinde şekillendirmektedir. Yaygın olarak kullanılan liberal demokrasi, birçok teorisyen tarafından kendi içerisinde bir kriz olduğundan bahsetmektedir. Liberal demokrasinin içinde bulunduğu krize yönelik farklı görüş ve tartışmalar söz konusu olmaktadır. Bu görüş ve tartışmalarda yoğunluk demokrasi kavramından ne anlaşıldığıdır. Aynı zamanda liberal demokrasinin kendi içerisinde yaşadığı sorunlara yönelik alternatif çözüm arayışları tartışmalara konu olmaktadır. Liberal demokrasinin kriz içerisinden kurtaracak alternatif yol olarak müzakereci demokrasi kuramları önerilmektedir. Müzakereci demokrasi kuramları, liberal demokrasiye yönelik eleştiriler getirmekte ve gerçek bir demokrasinin ancak bireylerin siyasal faaliyetlere katılım göstermesiyle gerçekleşebileceğini savunmakta ve bunu yaparken de sırtını Habermas’ın İletişimsel Eylem Kuramına yaslamaktadır. Bu çerçevede çalışmanın amacı, liberal demokrasinin çıkmazlarına yanıt oluşturabileceği varsayılan müzakereci demokrasi yaklaşımlarını Habermas’ın İletişimsel Eylem Kuramı bağlamında ele almak ve katkılarını ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda çalışmanın ilk bölümünde demokrasi kavram ve kuramları üzerinde değerlendirmeler yapılacaktır. İkinci bölümde ise liberal temsili demokrasiye alternatif olarak görülen müzakereci demokrasi modelinin temsilcilerinden biri olan Habermas’ın “İletişimsel Eylem Kuramı” üzerine durulacaktır.
In the historical process, there have been different approaches to the concept of democracy. The concept of democracy, which takes its roots from Ancient Greece and is briefly considered as the rule of the people by the people, has gained different meanings depending on the development levels of the societies. Each definition of democracy proposes contents according to its own approach. Today, many countries shape their democracy within the liberal framework. Liberal democracy, which is widely used, is mentioned by many theorists as a crisis in itself. There are different views and discussions about the crisis of liberal democracy. In these views and discussions, density is what is understood from the concept of democracy. At the same time, the search for alternative solutions to the problems faced by liberal democracy is the subject of discussions. Deliberative democracy theories are suggested as an alternative way to save liberal democracy from the crisis.The deliberative democracy theories criticize liberal democracy and argue that a real democracy can only be achieved through the participation of individuals in political activities, while relying on Habermas's Theory of Communicative Action. In this context, the aim of the study is to discuss the deliberative democracy approaches, which are supposed to be able to respond to the deadlocks of liberal democracy, in the context of Habermas's Communicative Action Theory and to reveal their contributions. For this purpose, in the first part of the study, evaluations will be made on the concepts and theories of democracy. In the second part, the "Communicative Action Theory" of Habermas, one of the representatives of the deliberative democracy model, which is seen as an alternative to liberal representative democracy, will be emphasized.